top of page

SON DÜZENLEMELERE GÖRE KARŞILIKSIZ ÇEKTE HAPİS CEZASI

  • Av. Derya Cindioğlu
  • 23 Kas 2017
  • 5 dakikada okunur

KARŞILIKSIZ ÇEK; 5941 SAYILI ÇEK KANUNUNUN KARŞILIKSIZ ÇEK İLE İLGİLİ MADDELERİNE İLİŞKİN 6728 SAYILI KANUN İLE BAZI DÜZENLEMELER GETİRİLMİŞTİR.

5941 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Cumhuriyet Başsavcılığına talepte” ibaresi “icra mahkemesine şikâyette” şeklinde değiştirilmiştir.

5941 Sayılı Çek Kanunu Madde 3:

“Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, (Değişik ibare: 6728 - 15.7.2016/ m.62 / Yürürlük / m.76/f) "icra mahkemesine şikâyette" bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.”

Burada anlatılmak istenen, Karşılıksız çek olması halinde bankadan alacağınız yazı ile hem icra takibi yapabilir hem de İcra Mahkemesine şikayette bulunulabilir.

5941 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin madde başlığı “Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDDE 5:

“-(1) (Değişik: 6728 - 15.7.2016 / m.63) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak "karşılıksızdır" işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve icra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne İlişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.”

Çek Kanunun 5/1 maddesinde yargılama sırasında verilen tedbir niteliğindeki çek yasağı kararlarına İİK'nın 353. maddesindeki usule göre itiraz yolunun açık olduğu belirtilmektedir. Verilecek adli para cezaları bakımından öngörülmüş özel bir kanun yolu yoktur. Fıkranın devamında yer alan İİK'nın 353. maddesine yapılan atıf da özel düzenleme değildir zira İİK'nın 353. maddesinde disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararlarına yönelik itiraz yolu düzenlenmiş adli para cezasına ilişkin kanun yolu düzenlenmemiştir. Bu durumda CMK'nın genel hükümlerinin uygulanması gereklidir. CMK'nın genel hükümleri uyarınca, belirlenen netice ceza 3,000 lirayı geçmiyor ise hüküm kesin nitelikte, 3,000 lirayı geçen hükümler ise istinafa tabi olmalıdır. Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasından önce Yargıtay, 3,000 lirayı geçmeyen adli para cezasının yanı sıra güvenlik tedbiri (örneğin sürücü belgesine geçici el koyma) kararı verilmesi halinde, ceza miktarına bakılmaksızın hükmün temyize tabi olacağını benimsemişti. Bu içtihadın bölge adliye mahkemeleri tarafından da benimsenmesi halinde, adli para cezasının yanı sıra güvenlik tedbiri (çek keşide etme yasağı) verildiğinden, ceza miktarı 3,000 lirayı geçmese de hükmün istinafa tabi olacağı görüşü ileri sürülebilir. Böyle bir görüşün ileri sürülmesi ve uygulanması durumunda ceza miktarı ne olursa olsun tüm hükümlerde çek keşide yasağı olacağından hükmün istinafa tabi olması gereklidir.

Özetle, karşılıksız çek veren kişi İcra Mahkemesi’nin vereceği adli para cezasına karşı eski deyimle temyiz (artık istinaf) yoluna başvurabilir….

Ayrıca en çok merak edilen husus olan, hapis cezası olup olmadı konusu ise, Adli para cezası 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu madde 52’de düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun’a göre adli para cezası beş günden az ve Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olamaz. Adli para cezasının miktarı, en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olacak şekilde belirlenişi hükümlünün şahsi ve ekonomik özellikleri dikkate alınarak takdir edilecektir. Mahkeme tarafından belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı takdir edilen miktarla çarpılması suretiyle hesaplanan miktar, Devlet hazinesine ödenir. Verilmiş olan kararda adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

Aslında en eski düzenlemeden çok farklı bir durum yok… önceki düzenlemede direk hapis cezası veriliyordu, Çek ödenince alacaklıya hapis cezası ortadan kalkıyordu. Bu maddeler tümüyle ortadan kaldırılmış, çek ödenmemesi halinde hiçbir şekilde hapis cezası getirilmesi mümkün olmuyor idi. Yeni mevcut düzenleme ile aslında, her iki düzenlemenin arası bir düzenleme yapılarak, şikayet mercii İcra Mahkemesi yapılmış, yargılama sonunda, ilk önce adli para cezası veriliyor ki bu uygulamada çek bedeli tutarındadır. Ayrıca başvuru anında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı veriliyor….. Bu durumda Borçluya iki seçenek kalıyor ya Hazineye adli para cezasını ödeyecek (ödemez ise hapis yatacak) ayrıca bir o kadar da icra takibi nedeniyle hacizlere maruz kalacak…. Ya da hem icra takibinden hem de hapis cezasından kurtulmak için alacaklıya borcunu ödeyecek, ardından alacaklı hem icra dosyasını kapatacak hem de şikayetten vazgeçecek…

Aşağıda borçlu borcunu öder ise tüm bu cezaların hükümsüz kalacağına ilişkin hükümler yer almaktadır.

“Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması;

Maddenin başlığı “Etkin pişmanlık ve yasak kararının kaldırılması” iken 2016 yılı 6728 S.K. “Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması” olarak değiştirilmiştir.Bu kanun maddesinde yapılan değişiklerde amaç ,çekin güvenilir bir ticari vasıta olmasını sağlamaktır. O yüzden bu madde hükümleri kapsamında karşılıksız çekin olumsuz etkilerini ortadan kaldıran kişi için yargılama sonrasında cezasızlık durumu getirilmiştir.

MADDE 6 – (Değişik: 15/7/2016-6728/64 md.)

(1) Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında,

  1. a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,

  2. b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,

karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur.

(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Bu itiraz bakımından İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur.”

Av. Derya CİNDİOĞLU

CİNDİOĞLU AVUKATLIK BÜROSU

 
 
 

Comments


Son Paylaşımlar
Miras Hukuku
İş Hukuku
Aile Hukuku
İş Hukuku
bottom of page