Ayıplı Malın “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” Yönünden İncelenmesi
- Stj. Av. İlker Aksoy
- 28 May 2017
- 4 dakikada okunur
Ayıplı mal 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ‘un ( TKHK ) 8 ila 12. maddeleri arasında düzenlemiştir.
Ayıplı Malın Tanımı
Ayıplı malın tanımı, TKHK ’nın 8. maddesinde yapılmıştır. Buna göre; Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında kanun koyucu nelerin ayıplı mal olarak kabul edileceğini düzenlemiştir. Buna göre;
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan,
Satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan,
Muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilmiştir.
Ayıpla mala ilişkin örnekler : Alınan cep telefonunun ekranının kırık çıkması, alınan ayakkabının ileriki zamanlarda kişinin kullanımı dışında dikişlerinin sökülmesi, iki yıl bozulmama garantisi verilen televizyonun 9 ay içerisinde bozulması vs.
İlgili maddenin üçüncü fıkrasında ise malın teslimine ve montajına ilişin düzenlemeye yer verilmiş olup şöyledir; Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur.
Ayıplı maldan sorumluluk
Ayıplı maldan sorumluluk TKHK’ nın 9. maddesinde düzenlenmiştir. Birinci fıkrasında satıcının malı sözleşmeye uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlü olduğunu belirleterek satıcının sorumluluğunu belirtmiş, ikinci fıkrasında ise satıcının, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde sorumlu olmayacağını düzenlenmiştir.
İspat yükü
TKHK’ nın 10. maddesi malın ayıplı olup olmadığını kimin ispat edeceğini düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre teslim tarihinden itibaren 6 ay içerisinde ortaya çıkan ayıplar, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Malın ayıplı olmadığını satıcı ispat edecektir. Teslim tarihinden itibaren 6 ay içerisinde ortaya çıkan ayıplarda, malın ayıplı olmadığının satıcı tarafından ispat edileceği karinesi, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.
İlgili maddenin ikinci fıkrası uyarınca tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmayacağını ve bu ayıplardan satıcının sorumlu tutulmayacağı kabul edilmiştir.
İlgili maddenin son fıkrası, Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, üretici, ithalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren bir etiket konulur. Bu etiketin tüketiciye verilmesi veya ayıba ilişkin açıklayıcı bilginin tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Teknik düzenlemesine uygun olmayan ürünler ise hiçbir şekilde piyasaya arz edilemez. Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır.
Tüketicinin seçimlik hakları
TKHK’ nın 11. maddesi ayıplı mal karşısında tüketiciye dört seçimlik hak tanımıştır. Bunlar;
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
Tüketici bu seçimlik haklardan dilediğini seçebilir, satıcı da tüketicinin tercih ettiği talebini yerine getirmek zorundadır.
İlgili maddenin ikinci fıkrası, tüketicinin ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarını üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabileceğini düzenlemiştir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulamayacaktır.
Tüketicinin dilediği seçimlik hakkını kullanabileceğinin istisnası anılan maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.
Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
Tüketicinin Ayıplı Mala Karşı Başvuru Hakları
Ayıplı mala karşı seçimlik haklarından birini kullanmak üzere, Tüketici her yıl belirlenecek parasal sınırın altında (2017 yılı için 3610 TL) olan işlemler için Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurmak, bu parasal sınırın üstünde olan işlemler için ise Tüketici Mahkemesinde dava açmak zorundadır. Tüketici hakem heyeti kararları İcra ve İflâs Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Bu karara karşı taraflar, kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak talep edilmesi şartıyla hâkim, tüketici hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir.
Zamanaşımı
Satıcının, ayıplı maldan sorumlu olduğu süre TKHK’ nın 12. Maddesinde düzenlemiştir. Buna göre; Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır.
Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz.
Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımından söz edilemeyecektir.
Comments